ISSN: 2587-2036
The perception of homelessness through movies: An evaluation on Tabutta Röveşata, Nomadland and Shelter
1Yıldız Technical University, Institute of Social Sciences, Department of Sociology, Istanbul, Türkiye
Yıldız Social Sciences Institute Journal 2025; 9(1): 41-50 DOI: 10.14744/ysbed.2025.00005
Full Text PDF (Turkish)

Abstract

This article aims to analyze different states of homelessness through selected films. First of all, the relationship between homelessness and “home” is taken into consideration. In literature, homelessness is generally defined as the state of being deprived of a home. The relationship between the home and the individual provides individuals with economic, social and spiritual status that shape their lives. Homeless individuals try to sustain their lives in various ways while coping with homelessness. While homelessness may occur as a result of deprivation, it can turn into a culture after a certain period of time. This article approaches the phenomenon of homelessness through the three films it focuses on, Nomadland (2020), Tabutta Röveşata (1996) and Shelter (2014). An analysis will be made on how these films basically deal with homelessness, the relationship of the individual with the house and how they became homeless. Although it is seen that the phenomenon of homelessness is handled with different characteristics in the films, it is also seen that there are continuities among the togetherness that enable us to define homelessness in general.


Evsizliğin filmler yoluyla algılanması: Tabutta Röveşata, Nomadland ve Shelter filmleri üzerine bir değerlendirme
1Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye
Yıldız Social Sciences Institute Journal 2025; 9(1): 41-50 DOI: 10.14744/ysbed.2025.00005

Bu makale seçilen belirli filmler üzerinden farklı evsizlik hallerinin analizini gerçekleştirmeyi
hedeflemiştir. Öncelikle evsizliğin “ev’’ ile ilişkisi üzerinden hareket edilmiştir. Birleşmiş
Milletler raporlarına göre dünyada yaklaşık 100 milyon evsiz yaşadığı tahmin edilmektedir.
Literatürde evsizlik genel olarak bir evden yoksun olma hali olarak tanımlanmaktadır. Evin
birey ile olan ilişkisi, bireylere yaşamlarını şekillendirmeyi sağlayan ekonomik, sosyal, manevi
statüler kazandırır. Evsiz bireyler evsizlik ile başa çıkarken çeşitli yollar ile hayatlarını idame
ettirmeye çalışır. Evsizlik bir yoksunluk sonucu oluşabilirken belirli bir zamandan sonra
bir kültüre dönüşebilmektedir. Bu makale odağına aldığı üç film olan, Nomadland (2020),
Tabutta Röveşata (1996) ve Shelter (2014) üzerinden evsizlik olgusuna yaklaşmaktadır. Bu
filmler de temel olarak evsizliğin nasıl işlendiği, bireyin ev ile ilişkisi ve evsizlik sürecine nasıl
sürüklendiği ile ilgili bir analiz yapılacaktır. Evsizlik olgusunun filmlerde farklı özellikleri ile
işlendiği görülmekle beraber aralarında evsizliği genel olarak tanımlamamızı mümkün kılan
sürekliliklerin de olduğu görülmektedir.