ağzına yumruğu yiyene kadar.” sözü gibi ilgi çekici bir cümle ile başlamaktadır. Kitabın ilk kısmında; ordular, şirketler, siyasi partiler gibi kurum ve kuruluşların neden stratejiye ilgi ve ihtiyaç duydukları anlatılmıştır. Strateji kelimesinin alanını tarif eden, sınırlarını çizen ve ortak görüş birliğine varılmış bir tanım olmadığını belirten yazar, çağdaş ortak bir tanım ortaya koymaktadır. Stratejinin kökenini belirttikten sonra günümüze kadar bu kavramın dünyada nasıl şekillendiğini kısaca anlatmıştır. Yazım sürecinde çeşitli disiplinlerden faydalandığını aktaran yazar, sosyal bilimlerin herhangi bir düşünce ekolünü benimsemediği ve bazı düşünce ekollerinin yükselişini akademik stratejilerle ortaya koyduğunu belirtmiştir. Yazarın belirttiklerinden ve kitabın akışından açıkça fark edilen husus; kitabın batı düşüncesini temel alarak yazılmasıdır. Ek olarak kitabın hikâye tadında yazılmış ve dilinin son derece açık olduğu söylenebilir. Bu çalışma kapsamında kitabın ilk 890 sayfası incelenmiş olup, ele alınan dönem yönetim düşüncesi dönemleri Klasik ve Neo Klasiklerdir. Çalışmada, belirtilen dönemler kapsamında stratejinin gelişiminin gözlemlenmesi amaçlanarak okuyucuya kitap hakkında bir bakış açısı sağlanmaya çalışılmıştır.