Abstract
Following the large body of literature on perceived fairness and inequality, this study empirically explores the underlying determinants of how individuals perceive their own family economic background when they become adults. Using the PSID survey between 1999 and 2019 for USA, our results show a significant gap between perceived and actual parental economic background. We find that elderly poor male adults—compared to the affluent young females—have a more optimistic parental economic background perception, which corresponds to a more optimistic perception of generational mobility. As a result of this mechanism, our analysis explains the widely recognized generational conflict between -so called- boomers and generation Z. This result also contributes to the debate regarding why poor adults support redistributive policies weaker than the predictions of the median voter theorem and similar theoretical models. Surprisingly, wealth and education are not statistically significant to explain perceived parental economic background and how it differs from its actual level.
Algılanan adalet ve eşitsizlik üzerine geniş literatürü takip eden bu çalışma, bireylerin yetişkin olduklarında kendi ailelerinin ekonomik geçmişlerini nasıl algıladıklarının altında yatan nedenleri ampirik olarak araştırmaktadır. 1999-2019 yılları arasındaki ABD için Gelir Dinamikleri Panel Çalışması (PSID) anketini kullanarak elde ettiğimiz sonuçlar, algılanan ve gerçek ebeveyn ekonomik geçmişi arasında önemli bir uçurum olduğunu göstermektedir. Yaşlı ve yoksul erkek yetişkinlerin, varlıklı genç kadınlara kıyasla daha iyimser bir ebeveyn ekonomik geçmişi algısına sahip olduğunu ve bunun da daha iyimser bir nesiller arası hareketlilik algısına karşılık geldiğini tespit ettik. Bu mekanizmanın bir sonucu olarak, analizimiz X ve Z kuşağı arasında yaygın olarak bilinen kuşak çatışmasını açıklamaktadır. Bu sonuç aynı zamanda yoksul yetişkinlerin neden medyan seçmen teoremi ve benzer teorik modellerin öngörülerinden daha zayıf bir şekilde yeniden dağıtım politikalarını desteklediğine ilişkin tartışmaya da katkıda bulunmaktadır. Şaşırtıcı bir şekilde, servet ve baba eğitimi, algılanan ebeveyn ekonomik geçmişini ve bunun gerçek düzeyinden nasıl farklılaştığını açıklamada istatistiksel olarak anlamlı değildir.